Hani sürekli övgüler düzdüğümüz işletmeler vardır ya… Çok uzun yıllar başarıyla hizmet vermelerine rağmen bir şekilde sahip oldukları ile yetinip, aynı kalabilmiş… İşte Şahin Lokantası da böyle bir yer. Bir esnaf lokantası olarak, başarılı yemekler çıkarıyorlar. Bu kategori için başarılı bir örnek. Yalnız öğlenleri çok kalabalık olabiliyor. Ayrıca aynı masada yabancılarla oturmak zorunda kalabilirsiniz.

Ali Rıza Kardüz’ü anmak için gidilebilecek en doğru yer Beyoğlu’ndaki Şahin Lokantası’ydı. Panelden sonra kendimizi attığımız ara sokaktaki bu esnaf lokantasından bir fotoğraf paylaştığımda takipçilerden biri “Başkaları da keşfedecek diye çok korkuyorum,” yorumunu yaptı. Haksız değil. Hayatımın büyük bölümünü İstanbul’da geçirmiş biri olarak ben bile yakın zamanda öğrendim bu küçük lokantayı ve bağımlısı oldum. Tam anlamıyla dadandım denebilir.

This restaurant displays its daily specialties in a brightly lit case at the back of the dining room. Take a look and you’ll likely see a big tray of the trademark dish, karnıyarık: eggplant stuffed with mincemeat, onions, and spices, best enjoyed with pilaf and cacık (a refreshing yogurt dish with diced cucumber and mint). The eggplants are almost always gone by early afternoon.

Open since 1967, Şahin Lokantasi is usuall bursting at the seams during lunch, with an almost comical number of people stuffing themselves into the small, two-storey space. The menu changes daily, with about a dozen dishes on offer, a combination of meat or vegetable stews, pilafs, köfte (meatballs) and other classics of the Turkish (home) kitchen.